• nasıl 70'lerin ve 80'lerin unutamadığımız oyuncakları varsa*** 90'lı yılların sonları ve 2000'li yıllarda çocuk olanların da her daim hatırlayacakları bir oyuncakları vardır. atlı karınca gibi dönen bir platform, ağzı yukarı gelecek şekilde platforma yerleştiren ve ağzı açılan rengarenk balıklar ve birkaç tane oltadan müteşekkil güzel bir oyuncaktır bu. pille çalışır. dönen platformun altında bulunan eğik düzlem şeklindeki yükseltiler platform dönerken balıkların belli aralıklarla ağzını açmasına yarar. işte o anı yakalayıp balığın ağzına oltayı sokmaktır oyunun amacı. tabi olta balığın ağzına girince iş bitmiyor. balık ağzını kapatınca oltayı çekmek gerekiyor. eğer olta tam oturmamışsa yerine balık çıkmıyor yerinden namussuz. çocuğuna bundan alıp da kendisi de oynamayan ana baba, hatta dede nene yok gibidir. iki değişik çapta olur bu oyuncaklar. küçük çaptakiler yollara açılan tezgahlarda bulunabilir.
  • agizlarinda metal halkalar olan plastik baliklar ve ucunda igne yerine bir miknatisin bulundugu oltalar vasitasiyla oynanan bir yetmisler sonu-seksenler basi oyuncagidir. renkli baliklarin uzerinde numaralar da vardir.
  • inanılmaz sevimlilikte balıklara sahip olan oyuncak. insan tutmaya kıyamaz o derece yani...
  • öyle pilli milli olmayanları 80li yıllarda çocuk olan* bizleri ziyadesiyle eğlendirmiştir. kalemden hallice, ince uzun bir boru şeklindeki kapalı bir mekanizmadır bu, borunun içi su doludur, suyun içinde sarı, kırmızı ve mavi renkte üç balık ile yine aynı renklerden oluşan üç kancalı bir olta bulunmaktadır. maksat balıkların üçünü de doğru renklerdeki kancalara geçirmektir.
  • balıklar tek tek kayboldukça ya da tuttuğunuz balık pıt diye geri düşünce insana ilk bunalımlarını yaşatır, yine de güzeldir..
  • 1987 yılında kuzenimde vardı bunlardan.. o zamanlar bezelye kadar olan parmaklarımdan birini balıkların durması gerektiği yere sokmuştum. çat çut sıkıştırmıştı alet parmağımı. zırlayarak amcamın yanına koştum. mekanizmayı kırıp parmağımı kurtardılar.
  • sanırsam şu suyun içinde bir çubuğa halka geçirmeye çalıştığımız game boy benzeri oyuncakla aynı döneme rastlar türkiye'nin bu oyuncağı görmesi. takribi yedi sekiz santimlik anında kırılan yamulan iki oltası vardı. on tane mi ne balık bir de. oltalardan ya da balıklardan birinin o nokta kadar dandik mıknatısı kesin kopar kaybolurdu. ben hiç bir arkadaşımın evinde tam takım çalışanını görmedim bu oyuncağın. alıp oynamaya başladığımız ilk gün mutlaka bir yerinden sıçar ama devam edilirdi. aslında gayet basit olan mekanizmadan bihaber, o pörtlek gözlü renk renk balıkların dönerek ağızlarını açıp kapamasını ilk gördüğümde kilitlenmiş şaşırmıştım epey.
  • çoğunun ya oltasındaki mıknatıs düşerdi ya da oltasının ipi kopardı.üstelik balıklar havuzun dışında da gayet şirin olduklarından; hepsi bir süre sonra "balık tutturan oyuncak" adıyla tek bir oyuncak olmaktan çok; balık,olta ve havuz olmak suretiyle 3 oyuncak oluverirdi.ya da balık,olta,havuz,ip parçası ve mıknatısımsı...
  • balık veren oyuncaktan daha kıymetlidir.
  • küçükken manyetizmayı anlamama yardım olmuş oyuncaktır.
hesabın var mı? giriş yap